Close

Giriş

Close

Register

Close

Lost Password

Prince of Persia: The Lost Crown İnceleme

Video oyun tarihinin en ikonik serilerinden biri olan Prince of Persia, tam 14 yıllık bir aradan sonra resmen geri döndü. Metroidvania ve iki boyutlu platform türünün şahane bir karışımını sunan The Lost Crown, seneler süren bekleyişe değen bir deneyim yaşatıyor.

Son yıllarda çok sayıda açık dünya oyunu yayımlayan Ubisoft, 14 yıl aradan sonra geri döndüğü Prince of Persia ile mirasını yeniden hatırladı. The Lost Crown ilk duyurulduğunda karşılaştığım şey beni epey şaşırtmıştı. Anlatı odaklı bir açık dünya macerası beklerken, metroidvania ile karıştırılmış iki boyutlu bir platform oyunu görmeyi ummuyordum. İkonik serideki son iki yapım olan The Sands of Time ve Warrior Within, The Forgotten Sands, daha çok keşfe odaklanan üç boyutlu bir dünyada geçen oyunlardı.

Bunlar aynı zamanda kült klasiğin iki boyutlu kökenlerinin de terk edildiği anlamına geliyordu, ancak Prince of Persia: The Lost Crown, Ubisoft’un beklentilerin aksine rotasını başlangıç noktasına kırdığını gösteriyor. Bunun bir benzerine, Assassin’s Creed Mirage‘da da şahit olmuştuk. En azından geçtiği konum ve oynanış mekaniği olarak. Tabii ki, grafikler, görsel stil ve oyun mekaniği orijinal Prince of Persia’dan daha modern ve daha karmaşık, ancak The Lost Crown, Jordan Mechner tarafından yaratılan ikonik anlatının manevi bir halefi gibi hissettiriyor.

lost crown inceleme

Oyun, bulmaca platform unsurları ile bir side scrolling metroidvania oyunu olarak tanımlanabilir. The Lost Crown’u, zamanını Kaf Dağı’ndaki geniş ve çeşitli 2D labirentleri keşfetmekle geçiren Sargon isimli bir karakter olarak oynuyoruz. Bakmayın oyunun ismine, kahramanımız aslında bir Prens değil. Kendisi, önceki oyunların aksine görevi Fars tahtının varisini korumak olan Immortals (Ölümsüzler) örgütünün bir mensubu. Bunlar Pers kraliçesine hizmet eden seçkin savaşçılar.

The Lost Crown’da geçen İran; savaş, kuraklık, kıtlık ve yoksulluk ile mücadele ediyor. İran’ı koruyan zaman ve bilgi tanrısı Simurgh 30 yıldır kayıp. Immortals olarak bilinen yedi kahramandan oluşan bir grup, oğlu Prens Ghassan‘ın tahtını yakında almasını isteyen Pers ve Kraliçe Thomyris’in koruyucuları olarak hizmet ediyor. Ancak önemli bir savaştan sonra ve kutlamalar sırasında yaşanan bir ihanet, Ghassan’ın efsanevi Kaf Dağı’ndaki kayıp bir şehre kaçırılmasına yol açıyor.

Prince of Persia

Bunun üzerine zamanın tamamen farklı aktığı ortaya çıkan efsanevi Kaf Dağı‘na doğru yola çıkıyoruz. Kaçıran kişi ise eski akıl hocamız General Anahita. Bu aynı zamanda bizi inanılmaz maceraların ve etkileyici yerlerin kasırgasına itecek olayların bir başlangıcı oluyor. Her yeni beceri ve güçle, Sargon’un kendini bulduğu gizemli yere daha fazla ışık tutan daha fazla karakterle tanışıyoruz. Hem ana karakter hem de destekleyici karakterler, çevremizdeki dünya hakkındaki bilgimizi genişletiyorlar.

Oyunda Farsça konuşulan diyalogları açabiliyoruz. Bu da oyunun atmosferine girmemize yardımcı oluyor. Ama hikaye bir yana, oyunun ana çekirdeğini oluşturan platform unsurları, metroidvania türüne harika bir yorum getiriyor. Oyunun başlangıcında, Sargon‘un hareket repertuvarı çok kapsamlı değil. Kahramanımız ilk başta basit engelleri kaldırabiliyor ve daha az gelişmiş düşmanları yenebiliyor, ancak birçok yere giremiyor, ancak hikaye ilerlediğinde kahramanımızın yetenek havuzu önemli oranda genişliyor.

yeni prince of persia oyunu

Maceranızda birkaç karakterle tanışacak ve Antik Doğu’nun efsaneleri hakkında birçok ayrıntı keşfedeceksiniz. Demirci tanrılardan büyülü Wak-Wak ağaçlarına kadar antik Pers kültüründe derin bir dalış yapacaksınız. Prince of Persia: The Lost, özgürce keşfetmenizi sağlarken, tipik metroidvania oyunlarının konseptini de takip ediyor. Bazı noktalarda ilerlemek için zaten belirli yeteneklerin kilidini açmanız gerekiyor. Seviyelerin kendileri, yeni bulunan yeteneklerinizi veya yay gibi silahları kullanarak veya saf şansla keşfedilebilen gizli köşeler ve çatlaklarla dolu.

İkinci kategoride, Time Crystals ile dolu gizli odalara erişmek için parçalanabilen göze çarpan duvarlar bulunuyor. Ana ve ikincil görevler sizi hiç bitmeyen düşmanlarla karşı karşıya getirecek. Boss’lar dışında, her ayrıldığınızda ve bir sahneye döndüğünüzde düşmanların yeniden ortaya çıktığını unutmamalısınız. Özellikle boss dövüşleri, yeteneklerinizi acımasız bir şekilde test ediyor. Oyundaki hazinelerine ulaşmak, sabrınızı ve reflekslerinizi test edecek olan bir başka zorluk olarak öne çıkıyor.

lost crown 1

Seçilen zorluk seviyesine bağlı olarak, platform bölümleri dövüşlerin kendisinden daha zor olabilir. Alternatif zaman çizelgeleri olmasa bile Lost Crown‘un oyun dünyası çok büyük. Seviye tasarımı karmaşık, ancak harita sistemi gerçekten iyi. Henüz sahip olmadığınız bir yeteneğe ihtiyaç duyan yolları, hazineleri ve koleksiyonları takip etmek için haritaya özel işaretleyiciler koymanıza izin veriliyor. Oyunu tamamen keşfetmek ve bitirmek yaklaşık 30 saatinizi alıyor.

Son kertede The Lost Crown, hem yeni oyuncular hem de serinin eski hayranları için bir şansı hak ediyor. Evet, prensle oynamıyorsunuz ama bu oyun deneyimini etkilemiyor. Ubisoft, farklı türlerden unsurları bir araya getirerek gerçekten iyi bir sonuç ortaya çıkaran zorlu ve çok keyifli bir deneyim sunmayı başarmış.

İnceleme Özeti

Prince of Persia: The Lost Crown İnceleme

8
İyi

İçeriği Paylaş

Yazar Hakkında

Berk, Ege Üniversitesi Gazetecilik bölümünden 2017 yılında mezun oldu. Daha önce Tamindir, Webtekno ve ShiftDelete gibi sitelerde içerik editörlüğü yaptı. Şimdi yoluna Turkmmo'da devam ediyor.

Ayrıca Okuyabilirsiniz

0

    Cevap Yazın

    Email adresiniz yayınlanmayacak.

    Gameplay
    Graphics
    Longevity
    A mininum rating of 0 is required.
    Please give a rating.
    Thanks for submitting your rating!

    Yorum gönderdiğiniz için teşekkür ederiz!