Close

Giriş

Close

Register

Close

Lost Password

The Invincible İnceleme

The Invincible, hikaye açısından Stanislaw Lem'in romanının kusursuz bir uyarlaması ancak oynanış mekanikleri konusunda aynı şeyi söyleyemeyeceğim.

Stanislaw Lem’in aynı isimli romanından uyarlanan The Invincible, hikaye anlatımıyla gerçekten eşsiz ve atompunk dediğimiz atmosferi çok iyi anlayarak oyuna taşıyan, görsel anlamda çok tatmin edici bir yapım. Bunları bir kenara bırakırsak, oynanış mekanikleri açısından ise hayal kırıklığı yaratan bir yapım ile karşı karşıyayız.

İnceleme yazımıza başlamadan önce, giriş kısmında bu detaydan bahsetmek istedim. Bu bir interaktif film değil ancak oynanış mekanikleri yok denecek kadar az. Daha çok hikaye anlatımına odaklanan ve yavaş tempolu bir yürüme simülasyonu olarak tanımlayabilirim bu yapımı. Yürüme simülasyonu diyorum ancak oyunun ikinci perdesinden sonra bir araca kavuşuyoruz. Nihayetinde devasa bir gezegendeyiz.

Araca kavuşuyoruz dediysem, öyle devasa bir açık dünya falan beklemeyin. Gideceğiniz bölgeler yine belli ve öyle GTA benzeri bir sürüş deneyimi beklemeyin. Gezegende ilerlediğimiz için bir süre sonra yürüme olayının çok bayacağını fark eden geliştiricilerin güzel bir kararı olmuş bu araç mekaniği. Nihayetinde, yıldızlararası seyahat ediyoruz ancak aracımız olmasa, biraz mantıksız olurdu.

Bu Oyunda “Oyun” Eksik

The Invincible İnceleme

Sürekli olarak aksiyon dolu bilim kurgu oyunları oynamaya alıştığımız için Starward Industries’in bu oyun ile yapmaya çalıştığı deneysel ve yenilikçi oynanışı taktir etmemek elde değil. Mass Effect, Starfield veya Halo gibi uzak gelecekte geçen oyunların tamamında uzaylı türleriyle savaşıyoruz veya illa ki bir noktada aksiyona giriyoruz. Bunu bir kenara bırakarak tamamen keşfe yönelik ve uzayın yalnızlığına odaklanan bir oyun görmek çok heyecan verici.

En azından, başlangıçta heyecan vericiydi. Yahu, 5 saatlik oynanış sürem boyunca bir tane bile bulmacaya denk gelmedim. Evet, oyunun başlangıcından itibaren ortada büyük bir gizem var, bir roman uyarlaması kalitesi hemen belli oluyor ve neler olduğunu sürekli olarak merak ediyorsunuz ancak yalnızca bir yerlere tıklayıp W’ya basarak yürümekten başka bir şeyler olsa, daha keyifli olmaz mıydı sevgili geliştiriciler?

Telsiz ile sürekli iletişimde olduğumuz Novik isimli ekip arkadaşımız ile sürekli diyalog halinde olmak ve seçimler yapmak, ekip arkadaşlarımızı ararken ara ara bir şeylere tıklamak ve üzerinde bulunduğumuz Regis III isimli gezegende yürümekten başka yapabileceğimiz bir şey yok. Ayrıca zıplama yok, her yer görünmez duvarlarla kaplı ve bu yüzden nereye gideceğimiz de sürekli belli. Eh, The Invincible’ın oyun kısmı nerede?

The Invincible İnceleme Hikayesi

The Invincible İnceleme

Atompunk dediğimiz bir dünyadayız, yani teknoloji günümüz dünyasından ileri ancak tasarımlar tamamen tuşlu ve eski görünümlü. Starfield benzeri ancak tam da öyle değil. Umarım anlatabilmişimdir. Benim çok sevdiğim bir tarzdır bu. The Invincible hikayesi, roman uyarlaması olduğu için zaten kusursuz. Bir görev için Regis III isimli gezegene ekibiyle gelen Doktor Yasna rolünü üstleniyoruz.

Regis III isimli gezegende, kampımızdan biraz uzakta gözlerimizi açıyoruz ve neler olduğunu hatırlamıyoruz. Bizimle telsiz yoluyla iletişime geçen tek kişi, ekibimizin üyesi Novik ve ekibimizin geri kalanını arıyoruz. Spoiler vermek istemiyorum ancak oyunun başında ilk bulduğunuz kişi size tepki vermiyor ve sanki bitkisel hayatta gibi bir durumda ancak uyanık. Böyle böyle ekibimizi arkada bırakmadan, tümüne ulaşarak bu gezegenden kurtulmanın yolunu arıyoruz.

The Invincible tamamen anlatı odaklı bir oyun olduğu için spoiler vermeden daha fazla detaya giremeyeceğim için burada cümlelerimi sonlandıracağım. Ancak, Yasna ve Novik, Regis III’te inanılmaz bir keşif yapıyor ve birçok gizemi ortaya çıkarıyor. Ekibimize ne oldu, bu gezegende ne var, hafızamız neden kayıp? Gibi gibi birçok soru, merakınızı sürekli diri tutmayı başarıyor. Tam bir bilim kurgu gerilim filmi gibi desem yeridir.

İttifaklar ve Rakipler

The Invincible İnceleme

Spoiler olduğunu düşünmediğim ve bahsetmeden geçmek istemediğim farklı bir nokta daha olacak. Bizim bağlı olduğumuz Interplenetary Commonwealth isimli birliğin yanı sıra oyunda Cosmosolidary Alliance isimli bir birlik daha mevcut. Hikaye ilerledikçe, bu birliğin üyeleriyle de karşılaşıyoruz ve yine çeşitli ikilemler ve bizleri bir hayli sorgulatacak anlarla baş başa kalıyoruz.

Bir de yine burada bahsetmek istediğim bir diğer ayrı husus, (oyunda yaptığım seçimlerden midir bilmiyorum) oyunda bazı kopuk anlar yaşamam oldu. Bu birliklerin amaçları, Novik’in Regis III hakkındaki fazladan bilgileri, karakterimizin başına tam olarak ne geldiği gibi (spoiler vermemek için zorluyorum) benim birçok sorum cevapsız kaldı.

Tabii, seçimlerle değişen sonlar olduğunu biliyorum. Ancak, oyunun yavaş ve düz temposu sebebiyle dönüp bir daha oynayasım da yok. Benim buradaki beklentim, hazırlanan tüm sonlar ile tatmin edici cevaplar almak olurdu. Yine de geliştiricilerin seçimlerine saygı duyuyorum ve bizim oyundaki seçimlerimizin sonuçlarını yaşamamızı istediklerini de tahmin edebiliyorum. Bilemiyorum, belki de ben bazı noktaları kaçırmışımdır? Taktir sizin.

Seçimler ve Farklı Sonlar

The Invincible İnceleme

The Invincible, insanlığın evrendeki rolünü size sorgulatacak kadar iyi yazılmış bir senaryoya sahip. Bunu, oyunun roman uyarlaması olduğu için söylemiyorum. Oyunun yazar ekibi gerçekten taktire şayan bir iş çıkarmış. Oyunda sürekli olarak seçimler yapıyoruz, bunların bir kısmı oyunun gidişatına bir hayli etki ediyor ve bu seçimlerin sonuçları, sizi ahlaki olarak derin düşüncelere itiyor. En azından, beni bol bol düşündürdü.

Yasna muazzam bir karakter diyebilirim. Hatta, oynadığım en iyi ana karakterlerden ilk beşe girebilir bile. Yasna’nın kişiliği ve karakteri sayesinde direkt olarak karakterler bütünleşiyorsunuz, Novik ile sürekli konuşmaları sırasındaki bilim insanı tartışmaları, süreci analiz etmeleri ve karşılaştıkları durumları hemen teori haline getirmeleri gibi detayları dinlemek bir an olsun sıkmıyor.

Ayrıca bu bilimsel diyalogların yanı sıra Yasna’nın verdiği doğal ve insanı tepkiler, doğal hissettiren diyaloglar ve gerçekçi hissettiren kararlar sayesinde bir an olsun bile ortamdan kopmuyor veya karakterden ayrılmıyorsunuz. Novik ile yaptığınız sohbetler sırasındaki kısıtlı süreli seçim anları, ekibinizin kaderini belirleyeceği için seçimler de heyecanı artırıyor. Bu da, bu yürüme simülasyonunu katlanılabilir hale getiriyor ancak yine de altını çizmeliyim; bu bir oyun ve ben oyun mekanikleri beklerdim.

Bir de burada bir dipnot açayım; İngilizce seviyeniz iyi değilse, tamamen anlatı odaklı olan bu oyundan keyif almanız imkansız. Kendinizi sadece dümdüz yürüdüğünüz ve bol bol diyalog dinlediğiniz bir yapımın içerisinde bulursunuz. Bu yüzden, Türkçe çeviri çıkmadan bu oyuna başlamanızı tavsiye etmem.

Grafikler, Atmosfer ve Ses Tasarımı

The Invincible İnceleme

Grafiklere ve atmosfere ayrı bir başlık açmak istedim. Müziği aradan çıkaralım, Brunon Lubas imzası taşıyan müzikler ile atmosfere girişimiz kolaylaştırılıyor. Müzik, kafan oyuna 1 puan katıyor. Grafikler ve atmosfer de bağımsız sayabileceğimiz bir stüdyo için inanılmaz. Atompunk atmosferini iliklerinize kadar hissedebiliyor ve grafiklerin güzelliği karşısında büyüleyici birçok manzara ile karşılaşıyorsunuz.

Fotoğraf Modunun da yer aldığı oyunda, masaüstünüze koymak için onlarca hatta meraklısıysanız, yüzlerce fotoğraf yakalayabilirsiniz. Ben oyunu oynarken hem inceleme hem de ara ara masaüstüne koymak için bol bol fotoğraf çektim. Özellikle, ara ara bizlere yardımcı olan androbotlar, garip cihaz tasarımları ve atompunk teknolojilere de hayran olduğum için sürekli onları da çektim. Her biri manzaralar kadar ilginçti.

Kendimi çok tekrar ediyormuşum gibi olacak ancak yine diyorum, tüm bu güzel atmosfer ve müziklere bir de oyun mekanikleri eklenseydi ne olurdu yahu? Aksiyon demiyorum, birkaç bulmaca bile olsa olurdu. Yok, düz yürüme simülasyonlarını sevmeyen birisi olarak tüm bu grafik ve atmosfer bile iyi bir hikaye anlatımı ile birleşse bile beni yakalayamadı.

The Invincible İnceleme Sonucu

The Invincible İnceleme

Alternatif bir gerçeklikte geçen ve 1950’lerin farklı bir versiyonunu konu alan The Invincible; yürüme simülasyonu, gizem, keşif ve hikaye anlatımı meraklılarını cezbedecek. Ayrıca atompunk, nasapunk ve uzay meraklılarının da bayılacağı ortamlar içeren bu yapım, tüm bu yönleriyle sizleri yakalayacak. Keşif yapmayı seven ve bilim kurguya ilgi duyan biriyseniz, sizin için eşsiz bir macera ve kaçırılmaması gereken bir oyun.

Yürüme simülasyonu sevmiyorsanız, hikaye yerine aksiyon arıyorsanız, keşif yapmak ilginize çekmiyorsa, uzak durmanız gereken bir yapım. Şahsen, ben yürüme simülasyonlarını sevmeyen birisi olarak bir bilim kurgu ve atompunk estetik hayranı birisi olarak bile sıkıldım. Yine de, ahlaki ikimler ve gerilim dolu seçimler sayesinde oyunun finaline ulaşabildim.

Görünmez duvarlar, zıplama eksikliği, aksiyon yokluğu ve vasat araç sürüş mekanikleri gibi benim gözümdeki büyük eksileri es geçebilirseniz, felsefi açıdan beyninizi yoracak, size ahlaki sorgular yaptıracak, seçim anlarıyla iki elinizi bir pabuca sokacak olan bu gizemlerle dolu oyun, size keyifli saatler yaşatacak.

Son olarak, söylemeden geçmeyeyim. Oyun içerisinden ESC‘ye bastıktan sonra Comicbook bölümüne girerek yaşadığınız olayları çizgi roman halinde okumak çok keyifli. Bu oyunun bir çizgi romanı veya filmi çıksa, soluksuz okur veya izlerim.

The Invincible, 6 Kasım 2023‘te PC, PS5 ve Xbox Series X ve S için çıkış yaptı. Oyunun sistem gereksinimlerinin düşürüldüğü müjdesini de verelim.

İnceleme Özeti

The Invincible İnceleme

Anlatı odaklı yapımları seven bilim kurgu hayranları için eşsiz bir deneyim ancak gerilim ve aksiyon beklentisi olanlar için hayal kırıklığı.
6.5
İyi

İçeriği Paylaş

Yazar Hakkında

Ege Üniversitesi Reklamcılık bölümünden mezun olan ve oyun sektörüne yıllardan beri yoğun ilgi duyan Mert, 3 yılı aşkın bir süredir Turkmmo'da içerik üretiyor.

Ayrıca Okuyabilirsiniz

0

    Cevap Yazın

    Email adresiniz yayınlanmayacak.

    Gameplay
    Graphics
    Longevity
    A mininum rating of 0 is required.
    Please give a rating.
    Thanks for submitting your rating!

    Yorum gönderdiğiniz için teşekkür ederiz!